*
Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Kayseri Engelliler Derneği Telefon 0533 392 33 88

Gönderen Konu: Psikolojik Tanıda Resmin Rolü  (Okunma sayısı 4077 defa)

Çevrimdışı melleseferi

  • Yönetici
  • Kahraman Üye
  • *****
  • İleti: 5483
Psikolojik Tanıda Resmin Rolü
« : 03 Ocak 2013, 22:42:59 »
Psikolojik Tanıda Resmin Rolü

Resim, küçük yaşlarda çocuğun sözcüklerinden daha güçlü bir anlatım aracıdır. Bu nedenle çocuğun iç dünyası hakkında bilgi edinmek üzere resimden yararlanılır.
Çizgilerin Yorumu
Resmin bırakacağı ilk izlenim son derece önemlidir. Resmin kağıt üzerinde sunuluşunun önemi büyüktür. Örneğin, bir adam resminde ellerin kalçaya konması, ağza sigara konması, ayakların geniş olması, saldırganlık duygularının bir ifadesi olarak kabul edilir.
Özel Belirti ve İşaretler
1. BÜYÜKLÜK:
Çok büyük ve küçük resimler anlamlı olabilir.
Büyük Resimler: Sayfanın tümünü kaplayan büyük resimler çoğu kez iç kontrolü zayıf saldırgan çocuklar tarafından çizilmektedir. Hiperaktif çocuklar sayfanın tümünü kontrolsüz bir biçimde kullanırlar. Ender olarak çekingen, ürkek çocuklar zayıf benlik kavramlarıyla geniş figürlere yer vermekte ve daha güçlü olabilmeyi arzuladıklarını bu yolla dile getirirler.
Küçük Çizgiler: Birkaç santimetre büyüklüğündeki resimler korkak, çekingen, içe dönük çocukların ürünüdür. Küçük boyut, onların güvensizliklerinin simgesi olur. Bu çocuklar kendilerini güvensiz, yetersiz ve küçük görmektedirler. Ender olarak saldırgan çocuklar zayıf benlik imajı içinde küçük figürlere yer vermektedir.
2. ABARTILI ÇİZGİLER:
BAŞ: Resimdeki çok büyük ye da küçük kafa, zihinsel bakımdan kendisini yetersiz gören çocuklar tarafından çizilir. Büyük kafa resimleri genellikle yetenekli ve daha başarılı olmak için arzu duyan çocukların tercihidir.
AĞIZ: Ağzın önemi temel iletişim aracı olmasından kaynaklanır. Konuşma ve dil sorunu olan çocuklar bu eksiklikleriyle çok yakından ilgiliyseler, kalın çizgilerle büyük ağız resmi yaparlar. Çoğunlukla bağımlı çocukların resimlerinde ağız alanına saplandıkları dikkat çeker.
GÖZLER: Gözbebeği olmadan çizilen baş ve anlamsız gözler, görmeye bağlı öğrenme sorunu olan çocuklarca çizilir.
BURUN: Astımlı çocuklar çoğunlukla bu solunum güçlüğünden kaynaklanan sorunları nedeniyle burun çizgilerini vurgularlar.
KULAKLAR: Çok büyük kulaklar, işitme zorluğu olan çocuklar tarafından çizilebilir. Kuşkucu çocuklarda bunu abartabilir.
3. EKSİK BIRAKILAN ÇİZGİLER
Çocuklar yakından ilgilendikleri ye da endişe duydukları beden kısımlarını ihmal edip eksik bırakabilirler. Eksik bırakmayı (omission) vurgulamamakla eş anlamlı görebiliriz.
ELLER: Ellerin ihmali güvensizliği, çevreye uyumda zorluk çekmeyi simgeler
KOLLAR: Güvensizliği anlatır.
BACAKLAR: Çocuğun kendini desteksiz ve hareketsiz algılamasıdır.
AYAKLAR: Kendini güvensiz ve yardım muhtaç hissetmesi anlamındadır.
BURUN: Çocuğun güçsüzlüğünü temsil eder.
AĞIZ: İletişimde zorlanması anlamındadır.
DİŞLER: Aşırı saldırganlığın simgesi olabilir.
CİNSEL ORGANLAR: Aşırı çizilen cinsel organlar problemli ya da cinsel organıyla ilgili aşırı endişe sahibi ve dürtüleri zayıf çocuklardır.
İLKÖĞRETİMDEKİ ÇOCUKLARIN GELİŞİM AŞAMALARI
Şematik Dönem(7-9): Belirgin bir kavram gelişimi görülür. Kavram biçimleri kesinlik kazanmıştır. Çocuk geliştirdiği adam resmini sık sık yineler. Bu dönemde çocuk ev dışı konulara yer verdiğinde, figürleri yerleştirmek üzere bir yer çizgisi çizer.
Gerçeklik (çete çağı) Dönemi (9-12): Bu yaştaki çocuk artık toplumun bir üyesi olduğundan haberdardır. Daha ayrıntılı ve daha gerçekçi bir yaklaşımda görülür. Özgürce çizimden uzaklaşır. Gelişi güzel renkler yerine, gerçeğe uygun bir biçimde seçer.
Mantık Dönemi(12-14): Objeleri orantılarına göre çizmeye başlar. İnsan figürü büyük bir ayrıntıyla çizilir. Cinselliğin farkına varmasıyla bu resmede yansır.


Prof. Dr. Haluk Yavuzer