İŞİMİ GERİ İSTİYORUM!

[melleseferi]

16.11.09 - Samsun'un İlkadım Belediyesi'nde gece bekçiliği görevine verilen engelli gazeteci Hüseyin Kılınç, verilen görevi yapmadığı için işten atılınca TBMM'ye yürüme kararı aldı. 3 Aralık Dünya Özürlüler Günü'nde TBMM'de olmayı hedefleyen Kılınç, Ankara'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve milletvekilleriyle görüşmeye çalışacak. 2 yıl önce gece bekçiliğine verilen Hüseyin Kılınç, ağır bedensel engelli olması sebebiyle görevi kabul etmemişti. Belediye yönetimi de 12 yıl 6 ay boyunca belediyeye hizmet eden Kılınç'ı tazminatını vererek işten çıkarmıştı. 2007'de belediye yönetimine Samsun 3. İş Mahkemesi'nde dava açan engelli gazeteci, davayı kazanmasına rağmen işine geri dönemedi. Bunun üzerine geçimini sağlamak ve bedensel engelli vatandaşların sıkıntılarını dile getirmek için küçük çaplı gazete kuran Hüseyin Kılınç, 1 yılın sonunda maliyetleri kaldıramayınca gazeteyi kapatmak durumunda kaldı. Bilgisayarlarına haciz gelen Kılınç, hakkını geri almak için TBMM'ne yürüme kararı aldı. Ordu-Samsun çevre yolu Yusuf Ziya Yılmaz Şehirlerarası Otobüs Terminali önüne eşi Hatice Kılınç ve 5 yaşındaki oğlu Muhammet ile gelen Hüseyin Kılınç, yürümekteki amacını gazetecilerle paylaştı. Maddi açıdan zor durumda olduğunu ve çocuğu ile eşinin yüzüne bakamaz hale geldiğini dile getiren Kılınç, "İlkadım Belediyesi'nden gece bekçiliği yapmadığım gerekçesiyle işten atıldım. İşten atılırken ortaya konulan gerekçe yasalara aykırıdır. Özürlüler aleyhine ayrımcılıktır. Bunun hukuki bir yaptırımı olması gerekir dedim ve 2 yıldır sürdürdüğüm mücadeleden hiç bir sonuç alamadım. Elime 3-5 kuruş tazminat verip hiç bilmediğim bir hayatın içine al bu parayı hadi bu hayatı yaşa diye atanlar, bilmiyorlardı ki fiziki güç gerektiren hiç bir işte çalışamazdım. Vahşi kuralların geçerli olduğu ticari piyasada bir engelli olarak tutunamadım. Uğraştım, didindim, çabaladım. Haklarımı savunmak için elimde ne var ne yok hepsini ortaya koydum. Sonuçta battım." dedi. Yuvasının yıkılmak üzere olduğunu ifade eden engelli gazeteci Hüseyin Kılınç, "Artık geçinecek hiç bir şeyim kalmadı. Kendi yeteneklerime güvenerek engellilere yönelik bir yayın organı çıkartmaya çalıştım. Ticari boyutunu öğrenemediğim için bilgisayarlarıma haciz geldi. Çocuğumun ve eşimin yüzüne bakamaz duruma geldim. Genel anlamda engellilerin uygun çalışma koşullarında çalıştırılması ve engellilerin daha insani yaşam koşullarında barındırılması için, özelde ise işimi geri istediğim için yürüyorum. Bu benim hakkımdır. Hakkım yasal olmayan yollardan elimden alındı. Ben gece bekçiliği yapabilir, kamu binasının güvenliğini sağlayabilir miyim ?" şeklinde konuştu. 19 gün süren zorlu yolculuğun ardından '3 Aralık Dünya Özürlüler Günü'nde TBMM'de olmaya çalışacağını vurgulayan Kılınç, bütün problemlerin çözüldüğü en etkili merci olan TBMM'ye gideceğini belirtti. Kılınç, şöyle devam etti: "Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, parti genel başkanları ile görüşmeye çalışacağım. Vekillerimiz ile görüşmek isteyeceğim. Riskli bölgelerde kendimi riske atmayacağım. O bölgeleri küçük araçlarla geçmeye çalışacağım. Mümkün mertebede trafiği tehlikeye düşürmemeye özen göstereceğim. Çünkü benim derdim üzüm yemek, bağcılarla işim olmaz." Hatice Kılınç ise eşi için endişeli olduğunu söyledi. Eşinin işten atılmasından sonra yaşadıkları sıkıntının anlatılacak gibi olmadığının altını çizen Kılınç, yürümekten başka yapılabilecek bir şeyin kalmadığına dikkat çekti. Gözleri dolan Hatice Kılınç, eşine sarılarak ağlamaya başladı. Eşini teselli etmeye çalışan gazeteci Kılınç, ailesiyle vedalaştıktan sonra önüne astığı 'İşimi Geri İstiyorum' yazılı dövizle Ankara yoluna koyuldu.>CHA